İNSAN HAKLARININ ANLAM VE ÖNEMİ



Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1950 yılında aldığı kararın ardından 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edildiği 10 Aralık günü İnsan Hakları günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. 62 yıl önce kabul edilen ve 300'den fazla dile tercüme edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bugün uluslararası kabul görmüş birçok temel hak ve hürriyetin temelini oluşturmuştur. İnsan Hakları Beyannamesi 30 maddeden oluşmuştur. Bu beyanname insana değer veren, özgürlük, eşitlik tanıyan duyurudur.

İnsan hakları sorunu, bütün ülkelerin gündemindedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, insan hakları ihlallerine meydan vermemeyi başlıca görev olarak kabul etmek durumundadır. Ancak insan haklarının korunması görevi, sadece Hükümetlerin başarabileceği bir iş değildir. Bu görev, bütün kuruluşların, bütün insanların işbirliğini gerektirmektedir. Bu çerçeve içerisinde, insan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenerek, uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun toplumda ve bütün insanlarda bulunması büyük önem taşımaktadır
İnsan hakları mücadelesinin temelini insan onurunun korunması oluşturmaktadır. İnsan haklarını ulusal sınırların ötesine taşıyıp evrenselleştiren, bu hakları vazgeçilmez ve devredilmez kılan da yine insan onurudur. Din, dil, ırk, siyasi görüş ayrımı olmaksızın herkes insan olmaktan kaynaklanan birtakım temel haklara ve özgürlüklere sahiptir. Bu temel insan haklarındaki çifte standardın önündeki en büyük engeldir.
Bugün içinde bulunduğumuz yüzyıl için çeşitli tanımlamalar yapılmaktadır. Örneğin bilgi çağı, teknoloji çağı, iletişim çağı gibi. Sanırım bu yüzyılı insan hakları çağı olarak adlandırmak yerinde olacaktır.

İnsan hakları artık ulusal sınırları aşmış, devletlerin iç meselesi olmaktan çıkmıştır. Artık bir ülkede insan haklarına gösterilen saygı, o ülkenin uygarlık düzeyinin bir ölçüsü haline gelmiştir.
İnsan hakları mücadelesi Evrensel Beyannamenin kabulünden bugüne çok mesafe kat etmiştir. Temel hak ve hürriyetler birçok ulusal ve uluslararası sözleşme ve denetim mekanizması ile koruma altına alınmıştır. Ancak yasal düzenlemelerin uygulamaya geçmesi insan hakları eğitimiyle olacaktır. Ülkemizde de insan hakları son 10 yılın iç ve dış politikasının en önemli gündem maddelerinden birisi olmuştur.
İnsan hakları her türlü politik çıkar ve kaygının üzerinde olmalıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun bütün insanlar eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahiptir. Bu konudaki mücadele ülkeye veya insanlara bağlı olarak farklılık göstermemelidir.

Bu duygu ve düşüncelerle İnsan Haklarının yaygınlaşması ve yerleşmesi ile ilgili olarak önemli bir mesafe kat eden ülkemiz için bu anlamlı günü tekrar kutlar, saygılar sunarım.

5 Comments

Post a Comment

Previous Post Next Post