VAN


Yüzölçümü: 19.069 km²
Nüfus: 877.524 (2000)
İl Trafik No: 65
Van ve çevresinin coğrafya ve savunma bakımından önemli bir konumu olduğu için çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olmuş, birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmıştır.
Van şehri, kültür varlıkları, doğal güzellikleri, yöresel gelenekleri, ulaşım imkânları ve dört mevsim farklı güzellikler yaşatan iklimiyle önemli turizm merkezlerindendir.
Van ve çevresi eski çağlardan beri devingen bir bölgedir. En eski Türkmen yerleşim alanlarından olan şehir değişik zamanlarda çeşitli etnik grupları barındırmıştır. Ayrıca bir sınır kenti olduğundan komşu ülke kültürlerinden de etkilenmiş olması Van’da oldukça renkli bir kültürel birikimin doğmasına neden olmuştur.
Van ilinin adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. İlde adı bilinen en eski yerleşme, uzun yıllar Urartuların başkenti olan Tuşpa’dır. Yörenin en eski adı yine Urartular döneminden kalmadır. M.Ö. 9. yüzyıldan sonra bölge Urartu yazılı belgelerinde Biaina/Biane ülkesi, Assur kaynaklarında ise Nairi olarak geçmektedir. Tuşpa’nın başkent olarak kurulması I. Sarduri zamanında M.Ö. 9. yüzyıldadır. Van Kalesi Höyüğü’ndeki arkeolojik çalışmalar kent geçmişinin M.Ö. 3000’lere, Eski Tunç Çağı’na kadar gittiğini göstermiştir. M.Ö. 7. yüzyılda II. Rusa döneminde Urartu idare merkezi Rusahinili (Toprakkale) yapılmışsa da Urartu kralları “Tuşpa’nın Efendisi” unvanını gurur duyarak kullanmışlardır. M.Ö. 6. yüzyıl başlarında, İskit ve Med akınları, Urartu Krallığı’nın ve Tuşpa’nın sonunun gelmesine neden olmuştur. Eski Tunç’tan I. Dünya Savaşı sonuna kadar kesintisiz olarak yerleşime sahne olan kentte Hurriler, Urartular, Medler, Persler, Parthlar, Bizanslılar, Sasaniler, Selçuklular, Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmenleri, Safeviler ve Osmanlıların izleri görülür. Osmanlılar döneminde Eyalet statüsü kazanmış olan Van’da o dönemde önemli gelişmeler olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından işgal edilen Van ve çevresi 2 Nisan 1918’de işgalden kurtarılmıştır. İşgalden kurtulduktan sonra “Bağlar mevkii” denilen bugünkü yerinde yeniden kurulmuştur. 1923 yılında il olan Van şehri gelişerek çağdaş bir kent olmuştur.

Gezilecek Yerler

Van şehri, yüzyıllar boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış olmanın doğal bir sonucu olarak gezilecek pek çok eski yapıya ev sahipliği yapar. Ancak ilçelerin birbirine yakınlığı bu gezileri kolaylaştırmaktadır; dolayısıyla aynı gün içerisinde birden fazla yapıyı ziyaret etmek mümkündür.
Van Kalesi: M.Ö 855 yılında Urartu Kralı 1. Sardur tarafından yaptırılan Van Kalesi, iç kale ve bunun etrafındaki surlarda yükselen kulelerden meydana gelen bir dış kaleden oluşmaktadır. Yaklaşık 2000 metre uzunluğunda ve 100 metre yüksekliğindeki kalker bir kayalığın üzerinde ihtişamla yükselen kale, eski adıyla Tuşpa, yaklaşık yüz yıl boyunca Urartu Krallığı'na başkentlik yapmış ve büyük bir kısmı günümüze dek ayakta kalmayı başarmıştır.
Göl'ün 4 km doğusunda olup, şehir merkezine 5 km uzaklıktadır.
Kale içerisinde Urartular'a ait çivi yazlı tabletler, mabetler, içlerinde Urartu Kralı Argisti'nin de mezarının bulunduğu kaya mezarlar, burçlar, Osmanlı döneminden kalma camiler ve halk arasında “Bin Merdivenler” veya “Şeytan Merdivenleri” olarak bilinen kaya basamakları da kale gezintiniz sırasında muhakkak görülebilecek diğer yerlerdir. gereken yerlerdendir Van'ı gezmek isteyenler için.
Eski Van Şehri: Van Kalesi'nin güneyinde yer alan şehir, 1915 Rus-Ermeni işgaline kadar, içerisinde Müslüman ve diğer azınlıklarla beraber 30.000'den fazla insanın yaşadığı bir şehirdi. Ancak, Ruslar'ın 1918'deki çekilmesi esnasında şehir içindeki ve dışındaki evlerin yakılıp yıkılmasıyla, şehir harabeye dönmüştür. Harap haldeki evlerin bir kısmı hala gezilebilir.
Diğer kaleler: Van'da pek çok kale yer almaktadır. Anzaf Kalesi, Hoşap Kalesi, Çavuştepe Kalesi, Ayanis Kalesi, Toprakkale, Zernek Kalesi de gezilebilecek diğer kalelerdir.
Saray İlçesi'ndeki Yeşil Alıç Kaya Kapısı, Meher Kapı, Hazine Piri Kapısı adı verilen kapı şeklindeki kayalara oyulmuş anıtsal kapılar da görülesi yerlerdendir.
Akdamar Adası: Van Gölü üzerinde, gölün güney kıyılarından 3 km uzaktaki Akdamar Adası badem ağaçlarıyla çevrilidir. Ada, doğal güzelliğinin yanı sıra, restorasyonun ardından, geçen sene müze olarak yeniden açılan 10. yüzyıla ait Surp Haç Ermeni Kilisesi ile de pek çok gezginin uğrak noktası olmaktadır.
av-golu-akdamar
Kilise, Ermeni Kralı 1.Gagik tarafından M.S 915 ve 921 yılları arasında yaptırılmış olup, haç şeklindeki planı ve dış cephesini süsleyen kabartmalarıyla göze çarpmaktadır.
Adaya Gevaş semtinden kalkan bir bot ile yaklaşık 20 dakika içinde varılıyor. Yolculuk sırasınca gölün eşsiz manzarasının tadını çıkarmayı ihmal etmeyin.
Çarpanak Adası: Van Gölü üzerindeki bir diğer ada olan Çarpanak 11. yy'da inşa edildiği sanılan ve Çarpanak Kilisesi olarak bilinen bir kesme taştan yapılma bir kiliseye sahiptir.
Adır Adası: Van'ın merkez köylerinden Yaylıkaya Köyü'nden bineceğiniz bir botla yaklaşık 10 dakikada varılabilen bu adada da yine eski bir manastır bulunuyor. Önemli bir kısmı yıkılmış bulunan St. Georges Kilisesi, St. Sion Şapeli ve bir takım binalardan oluşan Lim Manastırı da ziyaret edebilecklerinizin arasında.
Van Müzesi: 1972 yılından beri hizmet veren müze, el sanatları ürünler, el yazmaları ve eski savaş aletlerinin yanı sıra, Urartu tarihi açısından da çok zengin bir eser koleksiyonuna sahiptir. Bu özelliği ile tarihe ilgi duyanların kaçırmaması gereken bir fırsat.
Peri bacaları: Başkale İlçesi'nin Yavuzlar Köyü'ndeki Kapadokya'daki doğa harikalarına benzeyen peri bacaları da ziyaret edilmesi gereken yerler arasında yer alır.
Muradiye Şelalesi: Muradiye ilçesine 10 km uzaklıktaki şelale, mesire yerlerinden hoşlananlar için uğranılası bir mekan.
Edremit: Van'a 20 km uzaklıktaki Edremit, Van-Tatvan karayolu üzerindedir ve göl kıyısındaki
yemyeşil doğası ve bahçeleri ile gezilesi yerlerden biridir.
van-muradiye-selalesi
Kırmızı Köprü: 16. ve 17. yy arasında yapıldığı sanılmakta olan ve tuğlalarının renginden dolayı “Kırmızı Köprü” adını alan tarihi köprü Bahçesaray-Hizan yolu üzerindeki Müküs Çayı'ndadır.
Diğer tarihi köprüler: Çatak ilçesi yakınında bulunan tarihi Çatak Köprüsü, Gürpınar İlçesi'ndeki Hoşap Suyu üzerinde bulunan ve 1671 yılından kalma Evliya Bey Köprüsü, Erciş İlçesi'ndeki 13. yy Selçuklu yapımı olduğuna inanılan Bend-i Mahi Köprüsü de ziyaret edebileceğiniz yerler arasındadır.
Kümbetler: Hoşap'da bulunan Süleyman Bey Kümbeti, Muradiye İlçesi'ndeki ismini içinde bulunduğu köyden alan Kubik Kümbetler, hemen Eski Van Şehri'nin dış surlarının yanındaki Ortakapı Mezarlığı'nın ucunda yer alan İkiz Kümbetler, Kadem Paşa Hatun Kümbeti, Hüsrev Paşa Kümbeti, Van Kalesi'nin kuzeydoğusundaki Galip Paşa ve kuzeybatısındaki Abdurrahman Baba kümbetleri, Gürpınar ilçesindeki Hasan Bey Kümbeti, Gevaş'a 2 km uzaklıktaki Celme (Halime) Hatun Kümbeti de ziyaret edilebilir.
Şamran Kanalı: 51 km uzunluğunda sulama için kullanılan bu kanal, Urartular'dan kalmadır ve önemli bir mühendislik örneği teşkil eder.
van-kedisiKedi Evi: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin kampüsü içerisinde yer alan ve Van kedilerinin neslini korumak amacıyla açılmış olan kedi evi de gezilmeye değer diğer bir yerdir.
Camiler: Ulu Camii, Kaya Çelebi Camii, Hamurkesen Camii, Gevaş İzzettin Şir Camii, Süleyman Han Camii ve Kızıl Camii gibi bazıları harabe halinde olan ve günümüze sadece kalıntıları ulaşmış camiler tarihi hissetmek isteyenlerin muhakkak uğraması gereken mekanlar.
Medreseler: Mir Hasan Veli, Hüsrev Paşa, Evliya Bey, Hasan Bey (Hoşap) ve Başkale Pizan Hüsrev Paşa medreseleri de gezilebilir.
Yedi Kilise: Yukarı Bakraçlı Köyü'ndeki bu manastır 1003 ve 1021 yılları arasında Erek Dağı'nın eteklerinde inşa edilmiştir. Kutsal Meryem Ana Kilisesi olarak da bilinir ve zengin süslemeleriyle dikkat çeker.
Diğer kiliseler: Başkale ilçesindeki 7. ve 9. yüzyıllar arasında inşa edildiği düşünülen Yanal (Soradir) Kilisesi ve yine aynı ilçede bulunup Büyük Zap Vadisi'ne bakan bir tepede kurulmuş olan 13. veya 14. yy.da kurulduğu sanılan St. Bartholomeus Kilisesi, Altın Saç köyü yakınlarındaki 13. yy.dan kalma Saint Thomas Manastırı, Muradiye ilçesi yakınlarındaki St. Stefanos Kilisesi de görülmesi gereken  yerlerdendir.
Kral Gagik tarafından yaptırıldığı düşünülen Kırmızı Kilise, Bahçesaray yakınlarındaki  Azize Kadınlar Manastırı (manastıra giden yolun bir saatlik zorlu bir yürüyüşü gerektirdiğini hatırlatmakta fayda var) ve Gürpınar ilçesine 6 km uzaklıktaki Saint Marinos Kilisesi de yaklaşık 50 dakikalık bir tırmanıştan sonra gezilebilecek bir yer olup, Van'da bulunan pek çok kilise ve manastırın başlıcalarıdır yalnızca.

Post a Comment

أحدث أقدم